Araştırma: Obez insanların tatlıya hayır demesi gerçekten daha zor

Obez insanların beyinleri üzerinde yapılan araştırmaya göre şişman olduğunuzda pastaya hayır demek gerçekten daha zor çıktı. 

Uzmanlar, VKİ değeri daha yüksek olan kişilerin, tercih ettikleri atıştırmalık yerine sağlıklı yiyecekleri seçebilmeleri için beyin aktivitesinde gerçekten daha büyük bir değişime ihtiyaç duyduklarını keşfettiler.

ABD’deki Queen’s Üniversitesi’nden araştırmacılar, farklı senaryolarda ne yemeyi tercih edeceklerini belirten 123 katılımcıyı kapsayan üç MRI çalışmasından elde edilen verileri analiz etti.

Katılımcılara sağlıklı beslenmeye odaklanmaları talimatı verildikten sonra seçim yaptıklarında görüntülenen beyin aktivite modellerini karşılaştırdılar.

BEYİN FAALİYETLERİNDE DEĞİŞİKLİKLERE İHTİYAÇ VARDI

Analiz, beslenme seçimlerini daha iyi düzenleyebilen kişilerin hedeflerine ulaşmak için beyin durumlarında nispeten küçük değişikliklere ihtiyaç duyduğunu ortaya çıkardı ve bu, düşük VKİ’li bireylerde oldukça belirgindi.

Ancak VKİ değeri yüksek olan katılımcılar bu mekanizmaya güvenemediler ve sağlıklı yiyecek seçimleri yapabilmek için beyin aktivitesinde daha büyük değişimlere ihtiyaç duydular.

Ulusal Bilimler Akademisi (PNAS) dergisinde yazan araştırmacılar, “Küresel yetişkin nüfusun yüzde 18’inden fazlasının 2025 yılına kadar obez olacağı öngörülüyor, bu da sağlıklı beslenmenin benimsenmesindeki yaygın zorlukları ortaya koyuyor.”

“Doğal ve düzenli beslenme seçimleri yaparken beyin durumlarının nasıl değiştiğini inceledik. Daha düşük kilolu bireyler, benzer beyin aktivite modlarını korurken yeme davranışlarını başarılı bir şekilde değiştirebilirler. Daha yüksek kilo statüsüne sahip bireyler bu mekanizmaya güvenemezdi.” dedi.

Ekip, bulgularının neden bazı insanların diyetlerini kontrol etmekte zorlanırken bazılarının bunu başaramadığını açıklamaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Ancak sağlıklı yiyecek seçimleri yapma zorluğunun kilo almaya mı yol açtığını yoksa kilo almanın beyinde sağlıklı seçenekleri seçmeyi zorlaştıran değişikliklere mi yol açtığını ise belirleyemediklerini kaydettiler.