Türkiye’den ABD ve AB’ye Karabağ uyarısı: Atacağınız adımlarda bölgenin parametrelerini dikkate alın
Dışişleri Bakanlığı, ABD ve Avrupa Birliği’ni (AB) işgalden kurtarılan Karabağ’a yönelik atacakları adımlar konusunda uyararak taraflara eşit mesafede yaklaşmaları yönünde çağrıda bulundu.
Bakanlık tarafından Ermenistan, ABD ve Avrupa birliği (AB) arasında 5 Nisan 2024 tarihinde Brüksel’de düzenlenecek Üçlü Toplantı hakkında yazılı açıklamada yapıldı.
Karabağ’ın Azerbaycan tarafından işgalden kurtarıldığına ve böylelikle bölgede kalıcı barış ve istikrar için tarihi bir fırsat ortaya çıktığı vurgulanan açıklamada üçüncü taraflara da uyarılarda bulunuldu.
Brüksel’de yapılması planlanan üçlü zirveye atıfta bulunularak bölge dışı aktörlerin sürece adil ve tarafsız yaklaşmaları ve sürece zarar vermekten itinayla kaçınmalarının daha da önem kazandığı belirtildi.
Söz konusu toplantının Azerbaycan’ı dışlayarak bölgede barışa hizmet etmekten ziyade Güney Kafkasya’nın bir jeopolitik çekişme alanına dönüşmesine zemin hazırlayacağı ifade edilerek, “Üçüncü ülkelere, süreç bağlamında atacakları adımlarda bölgenin parametrelerini dikkate almaları ve taraflara eşit mesafede yaklaşmaları yönündeki çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.” denildi.
“Azerbaycan’ın, II. Karabağ Savaşı sonrasında işgal altındaki topraklarını kurtarması ve Karabağ’da 19-20 Eylül 2023 tarihlerinde düzenlediği anti-terör operasyonuyla tüm ülke topraklarında egemenliğini yeniden tesis etmesi neticesinde, bölgede kalıcı barış ve istikrar için tarihi bir fırsat ortaya çıkmıştır.
Bu tarihi fırsatın başarıya ulaşmasına çok yakın olduğumuz böyle bir dönemde, bölge dışı aktörler başta olmak üzere, üçüncü tarafların sürece adil ve tarafsız yaklaşmaları ve sürece zarar vermekten itinayla kaçınmaları daha da önem kazanmıştır.
Bu çerçevede, Ermenistan, AB ve ABD arasında 5 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan üçlü toplantının, bölgedeki karmaşık sorunların çözümü için temel alınması gereken tarafsızlık yaklaşımını zedeleyeceğini açıklıkla ifade etmemiz sorumluluk gereğidir.
Azerbaycan’ı dışlayan bu inisiyatif, barışa hizmet etmekten ziyade Güney Kafkasya’nın bir jeopolitik çekişme alanına dönüşmesine zemin hazırlayacaktır.
Üçüncü ülkelere, süreç bağlamında atacakları adımlarda bölgenin parametrelerini dikkate almaları ve taraflara eşit mesafede yaklaşmaları yönündeki çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.
Güney Kafkasya’nın, bölgede tesis edilecek kalıcı barış ve istikrar temelinde yükselerek, hak ettiği bölgesel refaha kavuşacağına inancımız tamdır.
Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaya her zaman olduğu gibi bundan sonra da devam edecek, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barış için tarihi fırsatın değerlendirilmesini teşvik etmeyi de sürdürecektir.”